Osmanlı'dan Günümüze Katar-Türkiye İlişkileri
Main Author: | FatihYILDIRIM |
---|---|
Format: | Article Journal |
Bahasa: | tur |
Terbitan: |
, 2021
|
Subjects: | |
Online Access: |
https://zenodo.org/record/6327588 |
Daftar Isi:
- OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE KATAR-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ÖZ Katar, Basra Körfezinde küçük bir ülke olmasına rağmen uluslararası alanda adından söz ettirecek işler yapan bir ülke olarak yaklaşık 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmış, ancak 1971’de bağımsızlığını kazandıktan sonra petrol ve doğalgaz zenginliğiyle ekonomik olarak çok güçlenmiş bir ülkedir. Arap Baharından sonra ise dış politikada etkin olmayı başarmış ve diğer bölge ülkelerinden ve Körfez ülkelerinden farklılaşan bir dış politika sergilemiştir. Türkiye ile olan ilişkileri 2000’li yıllar sonrasında artan Katar, Türkiye ile aynı paralelde politikalar izleyerek ilişkilerini günden güne güçlendirmiştir. Bu noktada küçük ama çok önemli bir ülke olan Katar’ın Türkiye ile olan ilişkilerinin gittikçe artan bir ivmeyle yükselmesinin; bir tercih mi yoksa zorunluluk mu olduğu sorusu karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada bu soruya cevap aranacak ve bir sonuca ulaşılmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Basra Körfezi, Karşılıklı Bağımlılık, Katar Krizi, Katar Tarihi, Türkiye-Katar İlişkileri FROM OTTOMAN’S TO PRESENT QATAR-TURKEY RELATİONS SUMMARY Qatar is a small country in the Persian Gulf, it was under Ottoman rule for 400 years as a country that made its mark in the international arena, but after gaining its independence in 1971, it has been an economically strengthened country with its wealth of oil and natural gas. After the Arab Spring, it managed to be effective in foreign policy and exhibited a foreign policy that differs from the other Gulf countries. Relations with Turkey increased after the 2000s, Qatar, in parallel on the same policy with Turkey have strengthened their relationship by monitoring day to day. At this point, a very important question emerges; as small but very important country a Qatar and Turkey bilateral relations will rise with a growing momentum, is it preference or requirement? In this article, an answer to this question will be sought and an attempt will be made to reach a result.